STARFIELD HEYECANINIZI KÖRÜKLEYECEK BİLİM-KURGU FİLMLERİ

 

Son yılların çok beklenen uzay rol yapma oyunu Starfield nihayet çıkış yaptı. Bethesda’nın tasarladığı uçsuz bucaksız galaksilerde birbirinden farklı hikayelere tanıklık ediyoruz. Yeri geliyor başımızı belaya sokuyoruz, yeri geliyor birilerine yardım ediyoruz ya da bir sendikaya üye olup onların yolundan gidiyoruz. Ne olmak ya da ne yapmak istediğimizi özgürce belirleyebildiğimiz nadir oyunlardan Starfield. Tabii ki ben burada oyuna inceleme yazmayacağım. Zaten yazacak kadar deneyimleyemedim henüz. Uçsuz bucaksız bir evrende keşif yapma ve yazım kalitesi güçlü hikayelere koşma hissiyatı benim uzay, bilim-kurgu filmlerine olan iştahımı kabarttı. Bazı gezegenlerdeki manzaralar bile uzayla ilgili daha fazla içerik tüketmemi söyler gibiydi. Bu bağlamda ben de size Starfield’a tematik anlamda benzer olduğunu düşündüğüm, size uzay hakkında daha gerçekçi anlatılar sunan bilim-kurgu filmleri sunmak istedim.

Starfield uzay mekikleri, giysiler, ekipmanlar ve çevrenin tasarım dili olarak Nasa-punk kullanmış. Bu tasarım dili eski Nasa uzay mekikleri tasarımları ve astronot giysilerinden yola çıkarak gelişen teknolojiyi günümüzden çok uzaklaştırmadan gerçekçi bir biçimde yansıtmış. Bu da daha gerçekçi, daha doğrusu bize daha tanıdık bir gelecek tasviri oluşturmuş. Bunun yanında evrende zeki yaşam formu olarak şuan bildiğimiz gibi sadece insanlar var. Bu da günümüzden çok uzakta hissettirip bilim-kurgudan ziyade fantezi tütüne kaymanın önüne geçmiş. Yanlış anlamayın bunlar tabii ki tercihlerdir. Bunların dışında tercihler belirleyip harika olan bilim-kurgu eserleri de mevcut. Ben de bu tercihlere bağlı kalacak Starfield deneyiminize en yakın filmleri seçmeye çalıştım. Şimdiden iyi seyirler.

The Martian 2015

Ridley Scott imzalı bu hayatta kalma, bilim-kurgu filminde Matt Demon, Mars’da mahsur kalan bir astronotu canlandırıyor. Cast Away filminin Mars’da geçeni gibi düşünebiliriz. Çoğunluğu tek kişi ve tek mekanda geçse de asla sıkılmadan izleyeceğiniz çok başarılı bir film. Günümüzden az ilerde geçtiği için de Starfield’a tematik anlamda oldukça yakın diyebilirim. Kesinlikle şans verin. 8.4/10

First Man 2018

First Man filmini bir filme benzetecek olsam Oppenheimer derdim. Çünkü buradaki hikaye kahramanlık ya da propaganda şekilde değil biraz eleştirel olarak gerçekçi bir şekilde aktarılıyor. Her izlediğim filmiyle daha fazla sevdiğim fakat son zamanlarda her yerde olduğu için bir tık bıktığım oyuncu Ryan Gosling, uzaya ilk ayak basan insan Niel Armstrong’u canlandırıyor. Apollo 11 görevini Tom Hanksli uyarlamadan daha başarılı anlattığını düşündüğüm için onu değil bu filmi listeye aldım. Uzay filmlerinden daha gerçekçi bir anlatı bekleyenler için izlenebilir bir film 8/10

Ad Astra 2019

Bu filmi ilk izlediğimde acayip sıkılmıştım. Çok ağır ilerleyen, gizem dolu bir bilim-kurgu filmiydi. Sonra uykulu halimle izlediğimi düşünüp tekrar şans vermeye karar verdim. Bu kez hikayeyi ve sonunu biliyordum. Yani gizem yönü kaybolmuştu. Bu filme farklı bir perspektifle bakmamı sağladı. Gizem unsurları ortadan kalkınca aslında nasıl bu gizemi ilmek ilmek ördüğünü gördüm. Bunu Shutter Island filmini tekrar izlediğimde yaşamıştım. Aksiyon sahneleri az ama başarılıydı. Brad Pitt yine döktürmüş. 7.2/10

Interstellar 2014

Nolan’ın en abartıldığını düşündüğüm filmidir. Nolan filmleri arasında orta sıralara koysam da bir bilim-kurgu filmi olarak gerçekten çok başarılı bir film. Tabii ki yine bir Nolan filmi olduğunu her yerinden belli ediyor. Nolan filmi izlemek sanki bir Bethesda oyunu oynamak gibi olduğu için de bu listede yerini hak ediyor. Nolan her filminde kafa karıştırıcı bir olay örgüsü, zamansal atlamalar ya da oynamalar, akıcı ve hızlı anlatı, hikayelerini karakter odaklı anlatması, deli saçması ve bol para harcanmış tamamı pratik efektlerden oluşan bir prodüksiyon bulmak mümkün. Intersteller da bu formülün uzayda geçeni işte. 8.2/10

Starship Troopers 1997

Göründüğünden ve olduğundan çok daha fazlası olan bir film Starship Troopers. İlk izlediğimde çocuktum. O zamanlar çok düz bir bilim-kurgu aksiyon filmi gibi gelmişti. Sonradan yıllar içinde sinema sanatıyla içli dışlı olunca Paul Verhoeven adını birkaç kere duydum. Kendisi Hollandalı genç bir yönetmenken Hollywood’a gidiyor. Birkaç ortalama projenin ardından Robocop filmini çekiyor. Bilim-kurgu filmi olmasına karşın günümüzden çok uzakta geçmeyen gerçekçi bir film. Aynı zamanda bir polis devleti ve kapitalizm eleştirisidir. Tıpkı Starship Troopers’ın aynı şekilde Amerikan kapitalizmi ve her yere barış getireceğiz ayağına saçma sapan sebeplerle haklı gaza getirip savaş çıkarmasının bir parodisidir. Bu yönünü bilerek izlemek çok ayrı bir keyif. Artık ne yazık ki böyle filmler yapılmıyor. 8.2/10

Star Trek 2009

Öncelikle J.J.Abrams’ı hiç sevmediğimi ve işlerinin çoğunu iyi başlayıp, gizemler ortaya atıp, bunları bağlayamadığını düşünüyorum. Bozuk saatin bile günde iki defa doğruyu gösterdiği gibi Abrams da arada düzgün işler yapabiliyor. Star Trek 1960’lardan günümüze kadar güncelliğini koruyan dizileri, filmleri, kitapları, çizgi romanlarıyla dev bir evren. Bu film de güncel bir bilim-kurgu filmi olarak dizi kadar derin bilim-kurgu unsurları içermese de yeterli seviyede her şeyden sunup keyifli bir izleme deneyimi sunuyor. Özellikle Mass Effect seviyorsanız karakterleri önemsetmesi, gemi kaptanlığı olayları ve uzayda yaşanılan bir macera hissini benzer şekilde veriyor. İkinci filmini de sevsem de üçüncü filme ısınamadığımı da ekleyeyim. 7.8/10

Alien 1979

Bilim-kurgu janrasının en baba filmlerinden biri olan Alien aynı zamanda sinemada bir kült kabul edilir. Zaten bu yazıyı okuyorsanız kesin izlemişsinizdir ama eğer izlemediyseniz hemen gidin izleyin. Her yönüyle bayıldığım bir filmdir. Zamanına göre de oldukça yenilikçi olduğu gibi okuma yapılması da bir hayli derin olduğundan üzerine makaleler, tezler yazılmış bir eserdir. Bilim-kurgunun sinemadaki babası Ridley Scott imzalı korku, gerilim ve bilim-kurgu türlerini harmanlayan filmi herkese öneriyorum. Devam filmi Aliens da kaliteyi arttırmıştır ve bence daha iyi bir filmdir. 9/10

Prometheus 2012

Kısaca Alien filminin öncesini anlatan, daha doğrusu Alien yaratığının nasıl yaratıldığını güzel işleyen bir film. Eğer Alien filmini izleyip sevdiyseniz ve evrenine daha fazla girmek istiyorsanız izlemeniz gereken film Prometheus. Size tavsiyem öncesini anlatıyor diye gidip bundan başlamayın. Bu filmi öyle bir bağlıyor ki anlayamazsınız. Alien’ın ilk iki filmini izleyin. Sonrasında gidip Prometheus’u izleyin. Daha güncel bir film olduğu için görsel olarak da tatmin edecektir. Ridley Scott yine yönetmen koltuğunda. 7.5/10

Event Horizon 1997

Kara delikte mahsur kalmış ve geri dönmüş bir gemiye bir kurtarma gemisi gönderiliyor. Bu film Starfield’da çokça karşılaşacağınız bir görev tipinin uzatılmış, detaylı halidir. Film olarak çok başarılı bulmasam da hikayesi ilgi çekici ve merak ettiren bir film olduğu için ekledim. Tematik olarak da çok uygun ve izlenebilir bir film. 6.5/10



Total Recall 1990

Starship Troopers ve Robocop’un yönetmeni Paul Verhoeven’ün en keyifli filmlerinden Total Recall yine aksiyon bilim-kurgu türünde kült bir eserdir. Arnold Schwarzenegger’ın başrolünde olduğu filmde Sharon Stone da güzelliğiyle boy gösteriyor. Kısaca filmde hafızası silinmiş bir inşaat işçisinin özgür kalıp Mars’da aksiyon dolu bir kovalamacaya atılmasını anlatıyor. Starfeild’ın şehirlerinde yaşayabileceğimiz bir maceraya oldukça yakın bir hikaye anlatıyor. Keyifli bir bilim-kurgu filmidir. 7.8/10

Oblivion 2013

Tom Cruise’un en başarılı aksiyon oyuncusu olma yolunda hızla ilerlemeye başladığı dönemlerde çıkan Oblivion çok ses getirmemişti. Bazı noktalarda sıkıcı olsa da dünya dizaynı ve kurgusu ilgi çekiciydi. Merak edeceğiniz gizemli, görsel olarak tatmin edici bir bilim-kurgu filmi olarak izlemesi kesinlikle vakit kaybı değildi. Size bu filmi tamamen atmosferik olarak öneriyorum. Event Hrozion’ı nasıl merak uyandırıcı hikayesi bir Starfield görevine benziyor dediysem, Oblivion’un da dünya tasarımı ve aksiyonu keyifli olduğu için öneriyorum 7/10

Gravity 2013

Sinemada konu uzay olunca genelde ipin ucu kaçar. Filmleri daha ilgi çekici hale getirmek için genelde gerçekçi olmayan fantastik olaylar ya da bilime ters düşen hatalar koyarlar. Mesela Martian filmi de gerçekçi gibi dursa da birçok mantık dışı olay mevcut. Gravity uzay filmleri arasında gördüğüm en gerçekçi ve en etkileyici görünen filmdi. Favori yönetmenlerimden Alfonso Cuaron’un yönettiği filmde uydu bakımından sorumlu iki astronotun bir meteor yağmuru sonucu hayatta kalmalarını çok gerçekçi şekilde işliyor. Uzay ilginizi çekiyorsa kaliteli bir ekran ve kulaklık ya da ses sistemiyle izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. 8/10

Moon 2009

Beş milyon dolar gibi oldukça mütevazi bir bütçeye sahip olan Moon ayın karanlık yüzünde üç yıl madencilik görevi yapan Bell’in görevinin sonlarına doğru hafif sıyırmaya başlamasını konu alıyor. Nerdeyse iki kişilik bir film olduğu için oldukça karakter odaklı bir film. Karakter odaklı derken zaten karakterlerden biri yapay zeka bir robot ve robotu seslendiren kişi de Kevin Spacy. Oyunculuklar mükemmel olmakla beraber film gerçekten merak ettirmesiyle akıp gidiyor. Zaten uzun olmayan bu başarılı bilim-kurgu filmini kesinlikle tavsiye ederim. 7.7/10

Yorumlar

Popüler Yayınlar